×

Hekim Olan Sözleşmeli İdareciye GİH Sınıfından Ödeme Yapılması Yasal mı?

Hekim Olan Sözleşmeli İdareciye GİH Sınıfından Ödeme Yapılması Yasal mı?

Hekim Olan Sözleşmeci İdareciye GİH Sınıfından Ödeme Yapılması Yasal mı? Av. Özge Altun değerlendirdi.

Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüklerinde;  Sağlık Müdürü, Başkan, Başkan Yardımcısı, uzman, Hastane Müdürü, Başhekim ve Başhekim Yardımcısı Pozisyonları için sözleşme imzalayan  “Hekim (Tabip) ” olarak sözleşme imzalamasına rağmen; kendisine “Diğer Hekim Olmayan ” gibi daha düşük maaş ve ek ödeme yapılarak mağduriyetine neden olan bazı yöneticilerin mağdur edildiği tarafımıza gelen başvurulardan anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere Hekimler Üniversitelerin Tıp Fakültesinden “Tıp Doktoru” unvanıyla mezun olmakta  ve   “1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatları’nın Tarzı  İcrasına Dair Kanunun 8. Maddesi”  hükmüne göre de Hekim (Tabip) unvanıyla  mesleğini icra etmeye başlamıştır.

Çeşitli sağlık kuruluşlarında hekim, kadrolu Genel Müdür, Kadrolu Daire Başkanı gibi GİH sınıfı Kadrolarında  çalışırken “663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin” ekinde yer alan; “SÖZLEŞMELİ PERSONEL POZİSYON, UNVAN VE SAYILARI”  başlıklı “(II) Sayılı Cetvelde” belirtilen, “UNVANLI” pozisyon için,  sözleşme imzalamaktadırlar.

   Ancak; Sözleşmeden önce GHİ sınıfında olan ve bakanlıkla yönetici sözleşmesi imzalayan bazı hekimlerin, aldığı maaşın, aynı kurumda sözleşmeli olan yönetici hekimlerden daha düşük olduğu görülmektedir.

Mağdur olan sözleşmeli hekim yöneticilerin itirazı üzerine Bakanlık tarafından verilen görüşlerde “… Bu durumda, 663 sayılı KHK’nın 42 nci maddesi kapsamında yapılan sözleşmelerdeki bireysel performans kriterlerinin ve hedeflerinin sözleşme imzalanacak pozisyona göre belirlendiği, 5510 sayılı Kanun kapsamında yapılan emeklilik keseneğinde kişinin önceki kadrosunun esas alındığı, genel idari hizmetler sınıfı kadrosunda bulunan kişilerin sözleşme imzaladığı pozisyonun hekim olmayanlar tarafından da sözleşme imzalanabilen bir pozisyon olduğu ve bazı kişilerin kadrosunun değişmesi ve GİHS olması nedeniyle 209 sayılı Kanun’un Ek-3 üncü maddesi kapsamında tabip kadrosundakilere yapılan sabit ödemelerden yararlandırılmadığı da dikkate alındığında, mezkûr Yönerge kapsamında yapılacak ek ödemelerde bu yöneticilerin unvan katsayısının hekimler için öngörülen katsayılar kullanılarak hesaplanmasının mümkün bulunmadığı değerlendirilmektedir.” şeklinde görüş bildirildiği bilinmektedir.

Bakanlık görüşü doğrultusunda yapılan işlemler incelendiğinde; hiçbir somut gerçeğe ve meri mevzuat hükümlerine dayandırılmadan, sadece yoruma dayalı    görüşü  ve bu görüşe dayanarak tesis edilen işlemler; çalışan yöneticinin büyük bir hak kaybına uğramasına neden olmaktadır. Ayrıca  aynı şartlarda çalışan diğer Hekim yöneticilerin aldığı aylık maaş ile geçmişinde GİH sınıfında olup sözleşme imzalayan hekime ödenen maaş arasında  büyük bir fark olması “Eşit İşe – Eşit Ücret” ilkesine  aykırı bir durum oluşturmuştur. Bu durum, Yargıtay ve Danıştay  içtihatlarında da sıklıkla belirtildiği gibi; T.C. Anayasasının 10. maddesinde ifade edilen “Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (…)(1) kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” ve 55. maddesinde  ifade edilen, “Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.” Hükümlerine ve 663 Sayılı KHK hükümlerine açıkça aykırıdır.

 

Şöyle ki;

Yöneticilik sözleşmesi imzalayan bir hekimin, sözleşme imzalamadan önce,  GİH sınıfında olduğu gerekçesiyle; maaş özlük haklarının Hekim dışı personele verilen katsayılar üzerinden ödenmesi kesinlikle kabul edilebilir değildir .

663 Sayılı “Sağlık Bakanlığı İle Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin” “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1. Maddesinde “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı; Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının teşkilat, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenlemektir.” denildiği; yine aynı kanunun “Sözleşmeli personelin malî hakları ve yükümlülükleri” başlıklı 33. Maddesinde (1) Ekli (II) sayılı cetvelde belirtilen personele, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre belirlenen tavan ücret esas alınarak genel bütçeden ekli (III) sayılı cetvelde belirlenen oranlarda peşin olarak ücret ödenir. Ayrıca personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinden aynı cetvelde belirlenen tavan oranları geçmemek kaydıyla ek ödeme yapılabilir hükmü yer almaktadır.  Buna göre; sözleşmeli yöneticilerin görev unvanı ve özlük hakları yukarıda belirtilen  ilgili maddeler  kapsamında belirlenmesi gerektiği açıktır.663 Sayılı Kararnamenin “Atama, personelin niteliği ve mali haklar” başlıklı 42. Maddesinin 11. Fıkrasında; “Ekli (II) sayılı cetvelde belirtilen sözleşmeli pozisyonlarda açıktan istihdam edilen personelin herhangi bir suretle sözleşmeleri sona erdiğinde ilişikleri kesilir…” hükmü gereğince de devlet memuru olmayan, sözleşmeden önce özel işletmelerde tabip olarak veya yönetici olarak çalışan personellere bile imzaladıkları görev ve pozisyonlarda hekim özlük hakları ödenmektedir.

           Aynı Maddenin (12) fıkrasında ise “Kamu kurum ve kuruluşlarında memur olarak istihdam edilenlerden uygun niteliklere sahip olanlar, kendilerinin isteği ve kurumlarının muvafakati ile ekli (II) sayılı cetvelde belirtilen pozisyonlarda sözleşmeli statüde istihdam edilebilir. Bu şekilde istihdam edilenler kurumlarından aylıksız izinli sayılır.” Hükmü mevcut olup. Devlet memuru olan ve GİH sınıfında çalışan hekim ücretsiz izinli sayıldığından maaş ve ek ödeme hesaplamasının önceki kadro ve göreviyle ilişkilendiremeyeceği açıktır.

Hal böyleyken; Bakanlığın görüş yazısında “5510 sayılı Kanun kapsamında yapılan emeklilik keseneğinde daire başkanı kadrosunun esas alındığı” gerekçe gösterilerek müvekkile hekim olmayan personel muamelesi yapılmaktadır.

                 Oysa ki;

                 663 Sayılı Kararnamenin 12. Fıkrasının devamında; “… Söz konusu personel aylıksız izinli sayıldıkları kadro unvanları dikkate alınmak suretiyle 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olmaya devam ederler. İlgililerin bu şekilde aylıksız izinde geçirdikleri süreler önceki kadro unvanları esas alınmak suretiyle emekli keseneğine esas aylık unsurlarının veya sigorta primine esas kazanç unsurlarının tespitinde dikkate alınır.” Denilmekte olup Müvekkilin sadece EMEKLİ KESENEĞİ VE SİGORTA PİRİMİ HESAPLAMALARINDA önceki kadrosunun esas alınabileceği açık bir şekilde belirtilmiştir. Örneğin Hastane müdür iken Başkan Yardımcısı olarak sözleşme imzalayan bir personel maaşını ve ek ödemesini yeni pozisyonu olan Başkan Yardımcılığından almaktadır. Sadece Emeklilik keseneği ve sigorta primlerinin belirlenmesinde önceki kadrosu esas alınmaktadır. Bu zaten kamudan ücretsiz izinli sayılıp sözleşme imzalayan tüm personeller için geçerlidir.

Hekim her zaman hekimdir  hatta sözleşmeli pozisyona geçen hekimlerin Bakanlık oluru incelendiğinde sicili bile “DRxxxxx” dur. Yani sözleşmeler Hekim olarak imzaladığını Bakan olurundaki  sicilin de hekim olarak belirtildiği açıktır bir delildir.

 Bakanlık görüşünde “…ayrıca adı geçenin kadrosunun değişmesi nedeniyle 209 sayılı Kanun’un Ek-3 üncü maddesi kapsamında tabip kadrosundakilere yapılan sabit ödemelerden yararlandırılmadığı…” ifade edilmektedir.

      Oysa ki; Bakanlık görüşünde atıfta bulunulan 209 Sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları İle Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanun Ek 3. Maddesi aynen şöyledir.  uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerine % 335’i ve pratisyen tabip ve diş tabiplerine ise % 265’i oranında, her ay herhangi bir katkıya bağlı olmaksızın merkezî yönetim bütçesinden ek ödeme yapılır. İl sağlık müdürlüğünün ve hastanelerin sözleşmeli pozisyonlarında istihdam edilen tabipler ile … bu hüküm uygulanır…” denilmektedir.  Anılan madde sözleşmeli hekim olarak maaş ve ek ödeme alınmasının önünde bir engel değil tam tersi hesaplamaların Hekim  olarak yapılması gerektiğinin açık bir delilidir.

Konu oldukça hassas ve uzmanlık  gerektiren bir konu olması nedeniyle açılacak dava çok önemlidir.

Av. Özge Altun

Telefon: 0 530 910 84 11

Adres: Yener Ulusoy Bulvarı No: 19  Yunus Emre Apt. Kat 3 Daire 24 Muratpaşa/Antalya

Visited 12 times, 1 visit(s) today

Yorum gönder