Devlet Hastanelerinde Akıllı Lens Takılabilir mi? Av. Özge Altun
Devlet Hastanelerinde Akıllı Lens Takılabilir mi? sağlık Bakanlığı Hastanelerinde ve Üniversite Hastanelerinde göz ameliyatlarında yeni nesil akıllı lens olarak bilinen Trifokal lenslerler takılabilir mi?
Bilindiği üzeri “Tıbbi Malzeme Temini ve Ödeme Esasları” konulu 15.06.2007 tarihli Genelge 2007/46’nın “A) Tıbbi Malzeme Temin Esasları” başlıklı “1- Sağlık kurumlarımızda yatarak tedavilerde kullanılan Ek:5 Listesi içeriğinde yer alan tıbbi sarf malzemeleri ile Ek:5/A ve Ek:5/B listesindeki tıbbi malzemeler hastane tarafından temin edilmek zorundadır” hükmüne göre hastalara dışarıdan malzeme aldırılması yasaklanmış. Ameliyatlarda kullanılacak olan malzemelerin Hastaneler tarafından temin etmesi zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca bu genelgenin yayımından sonraki yıllarda da hastanelere bu bağlamda talimatlar gönderilmiş ve ilgili talimatlar doğrultusunda hastaneler tarafından göz içi lens satın aldığı ve ameliyatlarda bu lenslerin kullanıldığı bilinmektedir. Ancak bunların; göz derecesini sıfırlama, astigmatı yok etme, uzak veya yakını aynı anda gösterme gibi özellikleri yoktur.
Gelişen teknolojiyle birlikte lenslerin özellikleri artmış olup hem astigmatı düzelten torik lensler hem de uzak yakın ve orta mesafeyi gösteren Trifokal lensler kullanıma girmiştir. Bu tarz mercekler hastalar SGK kapsamında olmayan ancak aktüel olarak dünyada son zamanlarda sıkça gündemde olan bilim ve teknolojinin insanlara sunduğu özel imkanlar içindedir. Bu lensler özel hastanelerde akıllı lens olarak reklamı yapılıp tek göze 50 ile 100 bin TL arası fiyatlarla takılmaktadır.
Aslında özel hastanelerde kamu hastaneleri gibi ameliyat malzemelerini kendileri satın almakta dışarıdan hastaya malzeme aldırmaları yasaktır. Hal böyle olmasına rağmen özel hastaneler akıllı lensleri kendileri temin ederek hastalara 4-5 kat üzerinde fatura etmektedirler. Ancak özel hastanelerin bu oranda yüksek ek ücret almaları yasal mıdır? Hastadan parasını aldıkları akıllı lensleri tekrar SGK’ya fatura edip etmedikleri ayrı bir hukuki olaydır.
kamu hastanelerinde bazı hastaların ameliyatlarında; hastane tarafından satın alınan klasik düz lenslerin yerine, Trifokal (akıllı lens hem uzağı hem de yakını gösteren) Torik Lens (astigmaıt düzelten) gibi özellikli lenslerin kullanılmasını istediği bilinmektedir. Ancak Yüksek fiyatı ve SGK tarafından geri ödemesi bulunmayan bu lenslerin kamu hastaneleri tarafından satın alınamadığı ve SUT geri ödeme kapsamında da bulunmadı görülmüştür. Kamu hastaneleri tarafından satın alınamayan bu akıllı lenslerin özel hastaneler tarafından 50-100 bin TL ücret karşılığında hastalara takıldığı basın yayın organlarında verilen reklamlardan da anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca bazı Hastaların bu lensleri dışarıdan 10-15 bin TL’ye satın alıp hastaneye teslim ederek, kendi ameliyatlarında kullanılmasını istediği çok yaygın bir durumdur. Dolayısıyla bu hastalar, özel hastanelerin fiyatlarının ¼ ile 1/5’in altında Kamu hastanelerinde kendi seçtikleri hekimlere ameliyat olabildiği anlaşılmaktadır. Aslında özel hastanelerinde bu ameliyatları yaparken, lens dahil SUT paket fiyatlarının dışında hastalardan ek katılım payı alarak, bir nevi SGK tarafından karşılanmayan bu lenslerin parasının hastalara ödettirildiği düşünülmektedir.
Bazı hastaların, göz ameliyatlarında kamu hastanede bulunan lenslerin kullanılmasını rıza göstermeyerek, kendilerinin temin ettiği veya edeceği lenslerin kullanılmasını istediği ve hekimlerinde bu isteği kabul ederek ameliyatları yaptığı ve lensleri kullandığı konusu mevzuat yönünden değerlendirildiğinde ise;
Hasta Hakları Yönetmeliğinin “Rıza Olmaksızın Tıbbi Ameliyeye Tabi Tutulmama” başlıklı 22. Maddesinde “Kanunda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, kimse, rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir şekilde tıbbi ameliyeye tabi tutulamaz.” Hükmünün yer aldığı, “Hastanın Rızası ve İzin” başlıklı 24. Maddesi birinci paragrafında ise “Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir…” beşinci paragrafında da “Tıbbi müdahale sırasında isteğini açıklayabilecek durumda bulunmayan bir hastanın, tıbbî müdahale ile ilgili olarak önceden açıklamış olduğu istekleri göz önüne alınır.” Hükümlerinin bulunduğu, aynı şekilde;
1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun 70.Maddesinde “Tabipler, diş tabipleri ve dişçiler yapacakları her nevi ameliye için hastanın, hasta küçük veya tahtı hacirde ise veli veya vasisinin evvelemirde muvafakatını alırlar.” Hükmü bulunduğu hem kanunun hem de yönetmeliğin ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; hekimlerin ameliyat yapmadan önce hastalarını her konuda (kullanılacak malzemelerin özellikleri dahil) bilgilendirip rızalarını almak zorunda olduğu anlaşılmaktadır.
Hasta Hakları Yönetmeliğinin “Tıbbi Gereklere Uygun Teşhis, Tedavi ve Bakım” başlıklı 11. Maddesinde yer alan “Hasta, modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin konulmasını, tedavisinin yapılmasını ve bakımını istemek hakkına sahiptir.” Hükmü değerlendirildiğinde ise; Hastaların, modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun tedavinin yapılmasını hekimlerden isteme hakkının bulunduğu görülmektedir.
Konu Ameliyatı yapan Hekimler açısından değerlendirildiğinde ise; “Tıbbi Deontoloji Nizamnamesinin” 6. Maddesinde “Tabip ve diş tabibi, sanat ve mesleğini icra ederken, hiç bir tesir ve nüfuza kapılmaksızın, vicdani ve mesleki kanaatına göre hareket eder. Tabip ve diş tabibi, tatbik edeceği tedaviyi tayinde serbesttir.” Hükmünün yer aldığı, yine “Hekimlik Meslek Etik Kuralları’nın” 8. Maddesinde “Hekim, mesleğini uygularken vicdani ve mesleki bilimsel kanaatine göre hareket eder.” Hükmünün yer aldığı. Bu bağlamda da hastaların tedavi ile ilgili isteklerinin hekimler tarafından değerlendirilip karar verilmesinde mevzuata aykırı bir durum olmadığı düşünülmektedir.
Meri Mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; hastaların hekim seçme hakkının bulunduğu, hekim tarafından önerilen cerrahi müdahaleye (özellikle ameliyatın yöntemine ve kullanılacak malzemeye) rıza göstermesinin kanuni bir zorunluluk olduğu, ayrıcı hastaların hekimden teknolojinin gereklerine uygun tedavinin yapılmasını isteme hakkının bulunduğu ve hekimin de hastaların isteğini yerine getirmekte vicdan ve meslek kuralları çerçevesinde serbest olduğu açıktır.
Bazı hastaların ameliyatlarında hastane tarafından satın alınan lenslerin kullanılmasına rıza göstermeyerek, kendilerinin temin edeceği akıllı lenslerin kullanılmasını isteğininde hekimler tarafından uygun görüldüğü ve bu hastaların ameliyatında hastane tarafından satın alınmış olan hastane lenslerinin yerine hastalar tarafından getirilmiş olan lenslerin kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu bağlamda hasta tercihinin uygun bulunmasında mevzuatlara aykırı bir durum olmadığı değerlendirilmektedir.
Konu kamu malzeme yönetimi açısından değerlendirildiğinde ise; hekimler tarafından hiçbir suretle hastalara dışarıdan lens aldırılmadığı, ancak bazı hastaların kendi isteği ve tercihi ile dışarıdan lens temin ederek hastaneye teslim ettikleri ve bu lenslerin bu hastaların doktorları tarafından ameliyatta kullanıldığı sabittir. Bu durumda; söz konusu Hastalar tarafından, tamamen kendi istek ve tercihleri ile dışarıdan temin edilerek hastaneye teslim edilen lenslerin bir nevi bağış niteliğinde olduğu düşünülmektedir.
Bu nedenle, söz konusu bu lenslerin; “Taşınır Mal Yönetmeliği” “Amaç” başlıklı “1. Maddesinde” yer alan “Bu Yönetmeliğin amacı, kaynağına ve edinme yöntemine bakılmaksızın kamu idarelerine ait taşınır malların kaydı…” hükmü gereği kamu malı niteliği kazandığı, kamu malı niteliğinde olan bu lenslerin anılan yönetmeliğin “Kayıt zamanı, kayıt değeri ve değer tespit komisyonu” başlıklı 13. Maddesi 1. Fıkrasına göre “ (1) Taşınırlar, edinme şekline bakılmaksızın kamu idaresince kullanılmak üzere teslim alındığında giriş; tüketime verildiğinde, … çıkış kaydedilir.” Hükmü gereği ve 2/c fıkrasında yer alan “Bağış ve yardım yoluyla edinilen taşınırlarda; bağış ve yardımda bulunan tarafından ispat edici bir belge ile değeri belirtilmiş ise bu değer, belli bir değeri yoksa değer tespit komisyonunca belirlenen değer,” hükmü doğrultusunda kayıt altına alınması gerektiği. Bu durumda şikayete konu lenslerin aynı yönetmeliğin “Bağış ve yardım yoluyla edinilen taşınırların girişi” başlıklı 16 . Maddesi “ (1) Kanunun 40 ıncı maddesi ile diğer mevzuat çerçevesinde bağış ve yardım olarak edinilen taşınırlar teslim alındığında, taşınır kayıt yetkilisi tarafından Taşınır İşlem Fişi düzenlenerek kayıtlara alınır. Fişin birinci nüshası bağış ve yardım edene verilir veya gönderilir.” Hükmü doğrultusunda da kayıt altına alınması gerektiği değerlendirilmektedir.
Özel Hastanelerin durumu ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73 üncü maddesine göre SGK ile sözleşmeli olarak hizmet veren vakıf üniversiteleri ile özel sağlık hizmet sunucuları tarafından ilave ücret alınmaktadır. Bu hastaneleri tercih eden genel sağlık sigortası (GSS) kapsamında olan kişilerden Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) ve eklerinde yer alan Kuruma fatura edilen işlem bedellerinin iki katına kadar ilave ücret alınabilir. Özel sağlık hizmeti sunucuları ilave ücret oranlarını gösteren tabelayı vatandaşların görebileceği bir yere asmak ve kişileri ilave ücret konusunda bilgilendirmek zorundadır. Sağlık hizmetleri öncesinde, alacağı ilave ücrete ilişkin olarak hasta veya hasta yakınının yazılı onayını almak zorundadır. Bu yazılı onay alınmadan, işlemler sonrasında herhangi bir gerekçe ileri sürerek ilave ücret talebinde bulunulamaz şeklinde düzenlemeler mevcut olup buna göre özel hastanelerin bu ameliyatları yaparken, SGK tarafından verilen lens dahil SUT paket fiyatının dışında hastalardan alınan ilave ücretin ilgili düzenlemelere uygun olup olmadığının da değerlendirilmesinin yapılması yerinde olacaktır.
Av. Özge Altun
Telefon: 0 530 910 84 11
Adres: Yener Ulusoy Bulvarı No: 19 Yunus Emre Apt. Kat 3 Daire 24 Muratpaşa/Antalya
Yorum gönder